[{{mminutes}}:{{sseconds}}] X
Пользователь приглашает вас присоединиться к открытой игре игре с друзьями .
Орхан Кемаль. Дочь прачки
(1)       Используют 8 человек

Комментарии

7dd7 11 сентября 2013
Как набирать символ в четвертом отрывке "«O gün, hani parkta.. Onunla mı?» • «Hangi?»"?
Uncle_Sam 13 июня 2012
Потому что на клавогонках возможно сделать открытые игры только по словарям на русском и английском языке.
На остальных языках - только заезды с друзьями или одиночные.
Anna_Churasheva 13 июня 2012
Почему словарь не публичный? Крестная учит турецкий...
Написать тут
Описание:
книга на турецком языке
Автор:
LadyIrina
Создан:
до 15 июня 2009 (текущая версия от 1 апреля 2022 в 08:48)
Публичный:
Нет
Тип словаря:
Книга
Последовательные отрывки из загруженного файла.
Содержание:
344 отрывка, 166711 символов
1 Orhan Kemal _ Çamaşırcının Kızı
ÇAMAŞIRCININ KIZI
Komşu şoförün kapısını çalan Neriman:
«Saime Abla!» diye bağırdı.
Şoförün karısı:
«Efendim canım!»
Kapıyı açtı.
Neriman içeri girdi.
Şoförün karısı bal renkli kombinezoniyle dekolte, merdiven başında durmaktaydı.
Neriman :
«Sana gene bir ricam var Saime Abla» dedi, «yapar mısın?»
«Neymiş bakalım?»
«Yapar mısın?»
«Söyle ki...»
«Yaparım de, söyliyeyim...»
«Ne olduğunu bilmeden...»
«Bugün bir yere gideceğim de...»
«Evet..»
«Senin şeyleri.. Vallahi öyle utanıyorum ki..»
«Ağız yapma hadi.. Neyleri?»
«Vallahi ağız değil.. Cok utanıyorum ha..»
«Neyleri kız?»
«Beyaz çantanla.»
«Evet?»
«Eldivenlerini..» «Bu.
2 kadar mı?»
«Az mı? Azsa... Beyaz iskarpinlerini de verirsin öb-tacığım!»
Şoförün karısı bir kahkaha attı.
«Sen çok yaşa emi?»
«Vereceksin değil mi?»
«Canın sağ olsun Neriman'cığım, sözü mü olur?»
Neriman merdiveni koşarak çıktı, şoförün karısının
boynuna sarıldı.
«Canım ablacığım benim, şeker ablacığım.. Sen dünyanın en güzel ablasısın!»
«Sahi mi?»
«Vallahi..»
«Senden de mi?»
«Tabiî.. Ben güzel değilim ki.»
«Sus. Kendine iftira etme.. Artist gibisin kâfir.»
Gururla gülen Neriman:
«Sahi mi?» dedi.
3 «Şu boy. bos, endam.. Sahi misi var mı?»
«Herkes öyle söylüyor..»
«Ne söylüyor?»
«Lana Turner'e benziyormuşum..»
«O da kim?»
«Aa.. Bilmiyor musun? Sinema artisti.. Turhan Bey'le filim çevirmişlerdi hani.. Ama şansım yok ki benim, hic şansım yok..»
«Belli olmaz. Bir gün bir bakarsın..»
İçeri gitti. Beyaz iskarpin, çanta ve tül eldivenleriyle
geldi.
«İstersen beyaz elbisemi de vereyim!»
Neriman'ın gözleri parladı.
4 «Sahi mi? Verir misin?»
«Veririm ama, bir şartla.. Kiminle buluşacağını söylersen.»
«Hic» dedi «yalnız..»
«Hadi ordan, yalancı!»
«Ay vallahi değil, billahi değil..»
Gıdıklanıyormuş gibi gülüyordu.
«O gün, hani parkta.. Onunla mı?» • «Hangi?»
«Parkta geziyordunuz hani..»
Şoförün karısının boynuna sarılan Neriman onu öptü, öptü.
«Anneme söyleme olmaz mı?»
«Onunla değil mi?»
«Evet..»
«Öğrenci değil mi o?»
«Lisede..»
«Seviyor musun?»
«Bilmem..»
«O seni seviyor mu?»
«Görme.. Senin için ölebilirim diyor-. Hem ne diyor biliyor musun? Tıpkı diyor, tıpkı Lana Turner'e benzk yorsun diyor.. İstanbul'a gidelim diyor..»
«İstanbul'a mı gidelim diyor?
5 Ne yapacaksınız orda?»
«Film çevireceğiz. Onun orda öyle tanıdıkları var ki.. Seni bir görsünler diyor..»
«Sen ne diyorsun?»
«Ben mi? Hiç..»
Şoförün karısı:
«Böyle maceralardan vazgeç» dedi. «O daha bir okul öğrencisi, ağzı süt kokuyor. Sense yetişmiş bir kızsın. Otur evinde, bekle kısmetini. Bir çocuğun peşine düşülüp de diyar diyar gidilir mi? Senin gibi neler var orda..»
«... artist olacağım derken, başına iş açar, ortalığa düşersin Allah göstermiye...»
Şoförün karısına öfkeyle bakan Neriman :
«Bu memleketten ve Çamaşırcı Hacer'in kızı olmaktan bıktım Saime Abla!» dedi- «Sokağa çıkarken giyecek doğru dürüst bir şeyim yok- Ondan bundan istemekten utanıyorum, yerlere geçiyorum..
6 Ben de gencim, benim de canım var, ben de kendime ait öteberilerimi herkes gibi giyinmek isterim, hakkım değil mi?»
«Haklısın kızım, elbette haklısın ama.. Kader.. Bak, yetiştin maşallah.. Sık dişini biraz daha, elbette bir kısmetin çıkacak... Seni alacak adam giyimini, kuşamını da düşünecek elbet...»
Neriman uzun uzun dinledi. Sıkılmaya başlamıştı. Bunu anlıyan şoförün karısı:
aCanını sıkıyorum değil mi?» dedi.
7 «Yoo.. Hayır...»
«Dost acı söyler. Ayağını denk al. O daha bir çocuk.. Peşine takılınıp diyar diyar gidilmez! Beş parasız İstanbul'a gitmenin ne olduğunu bilmezsin...»
Neriman cevap vermedi- Elinde öteberiler, ayaklarında nalın, arka sokağın bozuk parkelerinde, kendi kendisiyle konuşarak, avludan içeri girdi.
Annesiyle, komşu Naciye çamaşır yıkamaktaydılar. Neriman önlerinden geçip odaya girinceye kadar ardından baktılar.
8 Çamaşırcı Hacer:
«Evlâdım» dedi «yavrum» dedi «ne giyse yakışmaz? Şu boya boşa bak.. Elin sıska maymunları kürkler elmaslar içinde yüzüyor..»
«Eh, kader Hacer Abla..»
«Neriman'ın anlattıklarını bir duysan Naciye.. Böyle güzel kızlara hükümet bilmem ne vazife verirmiş, Neriman'ı da istiyorlar.. Diyorlarmış ki, dünyada bir tane bilmem nerde, bir de sen diyorlarmış.. Alıp da İstanbul'lara götürecekler.. Hele bir girsin.. Öyle para kazanacak ki.-Bende akıl yok, tutamam, neler anlatıyor. Hadi gidelim de söyletelim bir iki...»
Leğenlerin başından kalktılar.
9 «Bilâ velet ve bilâ vâris» ölen bir eski alaybeyinin evkafa geçmiş, kocaman, harap konağının alt kat odalarından birinde oturuyorlardı. İsli tavan bel vermiş, duvarlar içeri kamburlaşmıştı ama, Neriman tavanı da, duvarların ayıplarını da beyaz kâğıtlarla güzelce kapamıştı. Duvarlarda Lana Turner'in çeşitli resimleri asılıydı. Bunlar sinema dergilerinden dikkatle kesilip çıkarılmıştı. Çünkü Neriman'ın yakın arkadaşları: «Aman Neriman» derlerdi, «benzerlik bu kadar olur. Bir elmanın yarısı sen, yarısı o! Seni büyük bir istikbal bekliyor...»
Boydan boya çatlak aynanın karşısında saçlarını Lana Turner gibi tarıyan Neriman, aynada kendi kendine göz kırptı:
«Farkındasın ya...
10 Saime Abla da başladı. Beni hiç kimse çekemiyor, ama hiç kimse! Evde oturup kısmetimi beklemeliymişim... Kısmetim de ne? Ya bir bakkal, ya da kendi kocası gibi bir şoför.. Sonra? Eve hapsolacam. peşimde zırıl zırıl bir alay çocuk, bütün gün leğen dolusu çişli bez başında... Benim parlamamam için elinizden geleni yapıyorsunuz ama, çatlasanız da, patlasanız da sizi din-lemiyeceğim! (Lana Turner'in duvardaki resmine baktı) Senin gibi olacağım, senin gibi kucak dolusu para kazanacağım, çeşit çeşit elbiselerim, iç çamaşırlarım, sabahlıklarım olacak...»
Annesiyle komşu Naciye'nin kapıdan onu gözetlediklerini gördü :
«Saime Abla da başladı kıskanmıya!» dedi.
 

Связаться
Выделить
Выделите фрагменты страницы, относящиеся к вашему сообщению
Скрыть сведения
Скрыть всю личную информацию
Отмена