[{{mminutes}}:{{sseconds}}] X
Пользователь приглашает вас присоединиться к открытой игре игре с друзьями .
Turkish 2
(0)       Использует 1 человек

Комментарии

Ни одного комментария.
Написать тут
Описание:
Тексты из журналов
Автор:
СтамбуЛ
Создан:
5 февраля 2011 в 03:05 (текущая версия от 24 марта 2011 в 03:08)
Публичный:
Нет
Тип словаря:
Тексты
Цельные тексты, разделяемые пустой строкой (единственный текст на словарь также допускается).
Содержание:
1 Çığ, basit bir doğa olayı. Ancak, işin içine insanın karışmasıyla dramatik bir boyut kazanıyor. Çok az kişi, çığ altından canlı kurtuluyor. Onu önle-yemesek de, geliştirilen son teknolojiler, çığdan korunma konusunda bize yardımcı oluyor.
2 "Yoğun bir kar tabakası, tepeden aşağıya doğru büyük bir güçle üstümüze geliyordu. Etrafımı saran karla birlikte defalarca takla atarak aşağıya yuvarlandım. Kaskım, eldivenlerim ve son olarak da kayak takımlarım savrulmuştu. Her yanım karla dolmuştu; iç çamaşırlarım, hatta göz kapaklarımın içi bile...
3 O güne kadar tahmin edemeyeceğim bir olayla karşı karşıyaydım. Her nefes alışımda ağzımın içi ve gırtlağım karla doluyordu. Öksürerek karı tükürmeye çalışıyordum; ama, her seferinde boğazıma dolmasını engelleyemiyordum. Nefes alamamaya başlamıştım. Bir dağın tepesinde, kış ortasında ölümle yüz yüzeydim..."
4 Utah Çığ Araştırmaları Merkezi başkanı Bruce Temper, çığ altından sağ kurtulanlardan. O çok şanslıydı, çünkü çığ altında kalanların çok azı, Temper gibi öyküsünü anlatabilme olanağına sahip oluyor.
5 Çığ, çok basit olarak, kar kütlesinin yamaçtan aşağıya kayması anlamına geliyor. Bu çok doğal bir olay; dünya üzerinde yerçekimi kuvvetine bağlı olarak milyonlarca kere çığ düşüyor. Asıl sorun, işin içine insanın karışmasıyla başlıyor. İstatistikler, çığ altında kalanların yüzde 90'ının, çığa kendilerinin yol açtığını gösteriyor. Temper'ın dediği gibi "Çığın düşmesinin tek sorumlusu bizdik..."
6 Uluslararası Alpler Kurtarma Komisyonu'nun (IKAR) verdiği bilgilere göre, 1985-1986 kış sezonundan günümüze, Fransa, Avusturya ve İsviçre başı çekmek üzere, dünya üzerinde 2.200 kişi çığ altında hayatını kaybetti.
7 KAHİRE - Mısır'da, Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in devrildiği ayaklanmalar nedeniyle iki ay kapalı kaldıktan sonra bugün işlemlerin yeniden başladığı borsada hisseler tepetaklak oldu.
Mısır Borsası bugün açıldıktan sonra kısa süre içerisinde borsanın temel göstergesi EGX 30 Endeksi yüzde 9,93 değer kaybetti. Bu hızlı değer kaybı nedeniyle borsada işlemler durdurulurken, EGX 30 Endeksi ilk seansın sonunda yüzde 8,92 düşerek 5.142,71 puana geriledi. Bu endeksin Nisan 2009'dan bu yana en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti.
8 Mısır'daki ayaklanmalar nedeniyle 27 Ocak'ta kapanmadan önceki iki günde yüzde 18 değer kaybeden borsanın ocak ayı başından bu yana kayıpları yüzde 28'i buldu. Kuzey Afrika'da piyasa değeri bakımından Fas'tan sonra ikinci büyük borsa olan Mısır Borsası'nda, satışlara özellikle yabancı yatırımcıların öncülük ettiği belirtildi. Yatırım bankası Beltone Financial'dan Mustafa Abdülaziz, ''Herkes satış yapıyordu. Yabancılar satıyordu, Körfez Arap ülkelerinin kuruluşları satıyordu. Yerel kuruluşlar çoğunlukla sessizdi'' dedi.
9 Borsanın geçici başkanı Muhammed Abdülselim, borsada 46 şirketin hisselerinin finansal durumlarına ilişkin bilginin uygun olmaması nedeniyle işlem görmediğini, düşüşün beklentilerden daha az olduğunu ve borsayı bir daha kapatmayacaklarını açıkladı.
Mısır merkezli telekomünikasyon devi Orascom Telecom'un hisselerinin yüzde 2,76, halk açık en büyük inşaat şirketi Orascom Construction Industries'in hisseleri yüzde 10 ve halka açık en büyük bankası Commercial International Bank'ın hisseleri de yüzde 10 değer kaybetti.
10 Mısır Borsası bugün, küresel borsaların değeri konusunda gösterge kabul edilen ve uluslararası yatırım fonlarının yakından takip ettiği Morgan Stanley Capital International Index'in (MSCI) kurallarının zorlaması nedeniyle açıldı. Borsanın açılması bir gün daha ertelenseydi Mısır şirketleri otomatik olarak MSCI'dan çıkarılacak, birçok yabancı yatırımcı ilk fırsatta ellerindeki hisseleri satmaya başlayacaktı.
11 2010 yılındaki üretimi ile, kriz öncesi seviyesinin üzerinde üretim gerçekleştirme başarısını gösteren 4 büyük üreticiden birisi olan Türkiye’nin, 2011 yılının ilk 2 aylık döneminde, dünyanın en büyük 15 çelik üreticisi arasında en fazla üretim artışını yakalayan ülke olmasında, baz etkisinin yanında, özellikle 2010 yılının Mart ayından sonra devreye girmiş bulunan Tosçelik, Yolbulan Baştuğ Metalurji ve Özkan Demir Çelik’e ait yeni kapasitelerin etkili olduğu gözlendi.
12 Yılın ilk 2 aylık döneminde 5.2 milyon ton ham çelik üretimi gerçekleştirerek, dünyanın en fazla çelik üreten ülkeleri arasında 10’uncu sıradaki yerini koruyan Türkiye’nin, önümüzdeki yıllarda, yeni kapasitelere paralel olarak üretiminde beklenen hızlı artışla, dünya sıralamasında ilk 8 ülke arasına gireceği değerlendiriliyor.
13 Utah State Üniversitesi’nden jeofizikçi Anthony Lowry ve Londra Üniversitesi’nden Marta Perez-Gussinye’nin ortak araştırması fay hatlarının, dağların, vadi ve düzlüklerin oluşumunun ve konumunun ardındaki gizemi çözmeyi amaçlıyor.
14 Araştırmacılar Kaliforniya, Idaho, Nevada ve Utah eyaletlerinde dağ veya fay hattı oluşumlarının bulunduğu her yerde kuvars yatakları keşfettiler.
Lowry kuvars yataklarıyla jeolojik olaylar arasındaki bu ilişkinin kesinlikle dikkat çekici bir keşif olduğunu vurguluyor.
Earthscope adı verilen yeni geliştirilmiş uzaktan algılama teknolojisini kullanan araştırmacılara göre kuvars, yer kabuğunda deprem ve yanardağlara yol açacak türden zayıflamaları tespit etmeye yarıyor.
15 Kuvars ayrıca levha tektoniği olarak bilinen kıta hareketlerini anlamak için de kullanılabilir.
Örneğin son yaşanan Japonya depremi sonrasında Japonya adasının A.B.D.’ye 2.5 metre kadar yakınlaşmasıyla Asya tektonik tabakasının Kuzey Amerika tabakasının altına kaydığı kaydedildi.
16 LONDRA - Uluslararası ekip, yüksek basınca dayanıklı özel cihazlar kullanarak yüzeyden 10,9 kilometre derinlikteki bir sualtı kanyonunu inceledi. Elde ettikleri ilk veriler, okyanus tabanındaki çukurların birer karbon havuzu konumunda olduğunu ve okyanus tabanındaki havzaların dünyanın kimyasal yapısı ve iklimini düşünüldüğünden çok daha fazla etkilediğini gösteriyor.
17 Jacques Piccard ve Don Walsh adlı iki araştırmacı, 1960'ta Mariana Çukurluğu'nun en derin noktasına ulaşmış olmalarına rağmen, o zamandan bu yana bölgeye inilmemiş ve yapılan az sayıdaki keşif yolculuğu hep insansız araçlarla gerçekleşmişti.
18 Araştırma ekibinin başkanlığını yapan Güney Danimarka Üniversitesi'nden Profesör Ronnie Glud, 1000 atmosferlik basınç altında çalışmanın oldukça güç olduğunu, ancak teknolojideki ilerlemenin kendilerine yardımcı olduğunu söylüyor. Glud, "ilk kez ne kadar karbon bulunduğunu ölçmek için bu kadar derine cihazlar gönderebildik" şeklinde konuştu. Ekip içinde Japonya, İngiltere ve Almanya'dan da uzmanlar bulunuyor.
19 Deniz tabanına indirilen araç bir gemiden suya atılmış ve serbestçe düşmesine rağmen dibe vurması yaklaşık üç saat sürmüş. Programlanan deneyleri gerçekleştiren cihaz daha sonra yeniden yüzeye ulaşmış.
20 Okyanusun derinliklerindeki havzalarda tutulmuş durumdaki karbon son yıllarda uzmanların giderek daha çok ilgisini çekiyor. Profesör Glud, bu gibi çukurların okyanusun sadece yüzde ikisini kapladığını ancak çok daha büyük oranda önem taşıdığını düşündüklerini belirtiyor, "çünkü bir tuzak rolü oynayıp daha fazla organik maddenin dibe çökmesi sonucu, sanılandan çok daha yoğun karbon içeriğine sahip olmaları mümkün."
21 Glud, ilk verilerin de bu varsayımları desteklediğini belirtiyor. Ulaşılan sonuçlara göre buralardaki bakterilerin dönüştürdüğü karbon, altıbin metre derinliktekine göre çok daha fazla. Ekip şimdi bu gibi çukurlarda, denizlerin geri kalanına göre ne kadar karbon bulunduğunu incelemeyi planlıyor. Böylece, Mariana Çukurluğu gibi derinliklerin sırlarının çözülmesi ve özellikle iklim dengesindeki rollerinin daha iyi anlaşılması umuluyor.
22 Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacı David Valentine, BP şirketinin yol açtığı 20 Nisan 2010 tarihindeki kaza sonucunda, Meksika Körfezi’ne yayılan petrolle birlikte yaklaşık 200.000 ton metan gazının ortaya çıktığını ve bunun doğrudan körfezin dibine çöktüğünü söylüyor.
23 Fakat durumun vahametini azaltan bir durum da söz konusu. Bölgedeki bakteriler sudaki metanı yükselerek atmosfere karışmadan önce vücutlarına almış durumdalar. Bu işlem sırasında sudaki yaklaşık 1 milyon ton çözünmüş oksijen yok olmasına karşın bölgenin büyüklüğü sayesinde tolerans seviyesi yükselerek oksijene ihtiyaç duyan canlılara aşırı zarar vermemiş.
24 Metan, iklim bilimciler için anahtar bir bileşik. Çünkü karbondioksite göre ısı tutma etkisi 20 kat daha fazla. Bu bileşen de karbondioksit gibi doğal ve insan ürünü kaynaklardan meydana geliyor. Bu kaynakların başında da petrol endüstrisi yer alıyor.
25 Valentine, bu miktarda bir metan salınımı halinde bunun atmosfere karışmasının ciddi problemlere yol açacağını belirtiyor ve geçmiş dönemlerde iklimi küresel ölçekte daha sıcak seviyeye taşıyan benzer salınımların meydana geldiğine dikkat çekiyor. Doğal yoldan oluşan bu salınımlarda bakteriler devreye girerek belirli bir dengenin korunmasını sağlamışlar.
26 BP kazası da Valentine ve çalışma arkadaşları tarafından bir anlamda bu tip bir salınımın insan eliyle olması halinde nelerin meydana gelebileceğine yönelik bir test olarak ele alınmış. Ekip, incelemelerine dayanarak, etan ve propan gibi diğer hidrokarbon bileşikleriyle beslenen bakterilerin yanında metan bakterilerinin de ‘iyi bir iş’ çıkardıklarını belirtiyor. Hatta Valentine başlangıçta, bakterilerin beslenme hızlarını göz önüne aldığında pek de iyimser bir tablonun ortaya çıkmayacağına inanıyormuş.
27 Uzmanlar, dört ay gibi kısa bir sürede yayılan metan gazının çoğunu ortadan kaldıran bakterilerin, okyanus dibinde meydana gelebilecek diğer geniş ölçekli salınımlarında üstesinden gelebilecekleri konusunda hemfikirler.

Связаться
Выделить
Выделите фрагменты страницы, относящиеся к вашему сообщению
Скрыть сведения
Скрыть всю личную информацию
Отмена